Sanatın İçindeki Matematik: Grafik Tasarımda Altın Oran
- bbilir
- 18 Ara 2018
- 3 dakikada okunur
Altın Oran, bir düz çizgi ve ya dikdörtgen boyutunun ikiye eşit olmayarak bölmesinden
çıkan yeni ölçünün, bölmeden önceki olan toplamına eşit olan toplamdan çıkan oranıdır.
Bu değer; ikiye eşit olmayarak bölmeden çıkan orantı ( a: b ) = bölmeden önceki asıl ölçüsü
b : (a+b) olarak hesaplanır.

Altın Oran: Denge yasalarına ilişkin doğan prensibin ürünüdür.
Tasarımda Altın Oran mizanpaj hazırlığında büyük kolaylık sağlar.
Tasarımda; ‘’Görünüş, fonksiyonu takip eder’’. Bu deyim 18. yy başlarında Carlo Lobodi ile
Başlayan ve günümüze dek uzanan tasarım modelini anlatır.

Altın Oran, matematik ve sanatta, bir bütünün parçaları arasında gözlemlenen, uyum açısından en yetkin boyutları verdiği sanılan geometrik ve sayısal bir oran bağlantısıdır. Eski Yunanlılar ve Mısırlılar tarafından keşfedilmiş, mimari ve sanatta kullanılmıştır.
Euclid, Elementler adlı tezinde, bir doğruyu 1,6180339… noktasından bölmekten bahsetmiş ve bunu, bir doğruyu aşırı ve önemli oranda bölmek diye adlandırmıştır. Mısırlılar, Keops Piramidi’ nin tasarımında hem pi hem de phi oranını kullanmışlardır. Yunanlılar Parthenon’un tüm tasarımını Altın Oran’a dayandırmışlardır. Bu oran, ünlü Yunanlı heykeltıraş Phidias tarafından da kullanılmıştır. Leonardo Fibonacci adındaki İtalyan matematikçi, adıyla anılan nümerik serinin olağan üstü özelliklerini keşfetmiştir. Fakat bunun Altın Oran ile ilişkisini kavrayıp kavrayamadığı bilinememektedir.
Altın Oran, bir sayının insanlık, bilim ve sanat tarihinde oynadığı inanılmaz bir roldür. Phi, evren ve yaşamı anlama konusunda bizlere yeni kapılar açmaya devam etmektedir. 1970’lerde Roger Pensore, o güne kadar imkânsız olduğu düşünülen Yüzlerin beşli simetri ile katlanmasını, Altın Oran ile sayesinde bulmuştur.

Fibonacci Serisi, her sayının kendinden öncekiyle toplanması sonucu oluşan sayı dizisidir. Bu sistemle devam eden dizide sayılar, birbirleriyle oranlandığında Altın Oran ortaya çıkmaktadır. Bir sayı kendisinden önceki sayıya bölündüğünde, Altın Oran’a gittikçe yaklaşan bir sayı dizisi haline gelmektedir. Fibonacci sayıları: 0,1,1,2,3,5,8,13,21,34,55… şeklinde devam etmektedir. Dizideki ardışık iki sayının oranı büyüdükçe Altın Oran’a (1,618) yaklaşmaktadır.

Altın Oran ve Fibonacci Serisi, logo tasarımında, mizanpaj hazırlığında büyük kolaylık sağlamaktadır. Tasarımda belirli ve estetik kabul edilen sayfa orantıları Altın Oran’a göre belirlenmektedir. Yatay ve dikey çizgiler sisteminde bu orantı mizanpajda sayfa düzenine armonik ve uyumlu format seçiminde de yardımcı olur. Kompozisyon bu oranlara özgü hazırlanmış ise görsel etki noktası elde edilecektir. Birincil ve ikincil objeler belirlenen noktalara yerleştirilir. Böylece izleyici yapılan tasarım ile yaratıcı anlamda iletişim kurması sağlanabilir. Bu ilkeler doğrultusunda yapılan tasarımlar izleyicide ‘’iyi tasarım’’ hissi uyandırmakta ve alma isteğinin gerçekleşmesini sağlamaktadır.

Grafik tasarımda Altın Oran ve Fibonacci Serisinin yanında Gestalt Felsefesi de uygulanabilmektedir. Bu felsefe tasarımcıya hedef kitlenin algı boyutuna göre üretim yapabilmek açısından değerli veriler sunar. İnsan gözü biçimleri ve formları gruplandırma ve ilişkilendirme özelliğine sahiptir. Gestalt teorisinin temel prensipleri, görsel bir imajın parçaları, farklı bileşenler şeklinde çözümlenebilir ve değerlendirilebilir, görsel bir imajın tümü, onun parçalarının toplamından farklı ve daha kapsamlıdır, şeklindedir.

Apple Logosunun Yaratım Süreci:
Rob Janoff’a Apple’ın logosunu çizme görevi 1977 yılında Steve Jobs’un reklam ajansına sahip arkadaşının şirketinde çalışırken verilmiştir. Steve, bir gün logosunu çizdirmek için arkadaşının ajansına gitmiştir. Ve Rob’a nasıl bir şeyler istediğini anlatmıştır. Rob, ilk iş olarak süpermarkete gitmiş ve bir sürü elma alıp evine dönmüştür. Daha sonra bunları dilimleyip çeşitli şekiller vererek onlarla saatler geçirmiştir. Sonuç olarak da basit, 2 boyutlu ve tek renkli bir elma çizmiştir.

Tasarımı Steve’e gösterdiğinde ise Steve’de bu fikri beğenmiş ancak elmanın daha renkli olmasını istemiştir. Rob’un patronu baskı ücretlerini aşağıda tutmak için logonun tek renkte kalmasını istemiş ama Steve, azimliliğini bir kez daha ortaya koymuş ve renklerin firmayı insanlaştırdığını belirterek hafif bir tartışmaya girmiştir. Daha sonra Rob, renkleri gelişi güzel bir şekilde elmanın üstüne şerit şerit yerleştirmiştir. İlk bakışta elma’daki ısırığın öylesine eklendiği düşünülebilir. Ancak işler çok daha farklı bir boyuttadır. Rob’ın logoya ısırığı eklemesinin tek sebebi İngilizce “byte” kelimesinin, diğer bir İngilizce kelime olan “bite(ısırık)” ile tamamen tesadüfen benzeşmesidir.
Apple’ın logosu incelendiğinde Altın Spiral, Altın Dikdörtgen ve doğal olarak Fibonacci Serisi görülmektedir.
Dünya markalarının logo tasarımları ve altın oran Fibonacci serisi kullanımı:





Comments