top of page
Sanat ve Daha Fazlası: Blog2
Ara

Sanat Yapıtı Üzerinden Toplumsal Yapı İncelemesi

  • Yazarın fotoğrafı: bbilir
    bbilir
  • 28 Eyl 2018
  • 2 dakikada okunur

Frans Snyders

1579’da doğmuş Flaman ressamdır. Av sahneleri, Pazar yerleri ve natürmortlarıyla bilinmektedir. Brueghel’in yanında çalışmıştır. Rubens, Anthony Van Dyck gibi önemli isimlerle ortak çalışmıştır.


Birçok natürmort ve av sahnesi çizmiştir. Sonraları Pazar sahnelerine yoğunlaşmıştır. 16. Yüzyılda Antwerp’te bu türe öncülük eden Pieter Aertsen ve Joackim Beuckelaer’den etkilenmiştir. Aertsen ve Beuckelaer sıklıkla pazar sahnelerinin arka planında bir dini sahne işlemişlerdir. Snyders ise bununla sınırlı kalmamış, başlangıçta Maniyerist bir dille çalışmıştır. Resimlerinin arka planında genellikle propaganda yapmıştır. İtalya'ya yaptığı bir geziyle Rubens'in eserini gören Snyders, İtalyan sanatından etkilenerek üslubunu değiştirmiştir. Sonuç olarak, 1614’ten sonra güçlü kompozisyonlar ve zengin renkler kullanmıştır.


Maniyerizm'de her şey birbirine karışmıştır. Her şey bir devinim halindedir. Olayın net olarak anlaşılması biraz zordur. Bu hareketlilik sanatçının fırçasından kaynaklandığı gibi figürlerin uzaması ve çeşitli pozlarla resmedilişinden de kaynaklanır. Bu o döneme değin Rönesans'ın uyumlu formlarının karşısında bir hareketti. Klasik sanattan Barok’a geçiş olarak da bilinir. Bireysel yorumlamalar, serbest duruşlar bu üslubun önemli özelliğidir.


Ayrıca Pazar ve mutfak sahnelerini ayırt etmek çoğu zaman zor olmuştur. Bir çok resminde arka planda iç mekanı anımsatan yarım bir duvar görülürken diğer yarıda dış mekan görülmektedir. Bu yüzden birçok örnekte mutfak yada Pazar olduğu ayırt edilememektedir.


Balık tezgahlarında gördüğümüz kabuklu deniz canlılarının kabuklarının dökülüşü dirilişi simgelerken aynı zamanda hiyerarşiye vurgu yapmaktadır.

Her kanatlı hayvanın ikonografik açıdan kendi anlamları bulunur ancak Hristiyan ikonografisine göre kümes hayvanları İsa’nın kurban edilişini simgeler.





Frans Snyders Fruit Stall, 1618-21, Oil on canvas, 208 x 341 cm, The Hermitage, St. Petersburg

Bu tablo, Archduke Albert yönetiminin güçlü temsilcisi Jacques van Ophem ve Güney Hollanda'daki İspanyol baş vekilleri Infanta Isabella tarafından Snyders’e yaptırılan dört pazar tezgahının bir parçası.


Sebzeler: 16. ve 17. yüzyılda yaygın olarak Flaman mutfağında kullanır. Alt sınıf ortamının karakteristik simgelerindendir.

Pazar sahnelerinde sebzeler bol ve ihtişamlı gösterilir. Bu aynı zamanda üretken doğayı temsil eder ve doğanın insanların hayatını sürdürmesi için gerekli malzemeyi verdiğini vurgular.


Mantar: Yunanlılar ve Romalılar tarafından iki amaçla kullanılmıştır. Hem yemeklerde sıkça kullanılan bir yiyecek olarak hem de zehir olarak kullanılmıştır. Ölümcül etkisi ağır bastığı için sembolik açıdan olumsuz olarak algılanmaktadır. Kompozisyonlarda genellikle kötünün cazibesini ifade etmektedir.

Enginar: İlk olarak İtalya’da keşfedildiği bilinmektedir. İtalya’nın iklim koşullarının elverişliliği sayesinde tüm yıl boyunca tüketilebildiği bilinmektedir.

İlk bakışta tuhaf görünümü olan fakat lezzet olarak cazip bulunan bir yiyecektir.



Soğan: Yunanlar, Etruslar ve Romalılar tarafından yemeklerde sıkça kullanılır. Sembolizme göre Mısırlılar soğanı kutsal görmektedir. Avrupa resminde ise müstehcen bir kadın günahını temsil ettiği söylenmektedir.

Soğanın katmanlar halinde büyümesi ve tekrarlardan oluşması nedeniyle Rönesans döneminde ayın evreleriyle bağlantılı olarak kutsal sayılırdı.


 
 
 

Hozzászólások


  • facebook
  • twitter
  • linkedin

©2018 by a little art. Proudly created with Wix.com

bottom of page