top of page
Sanat ve Daha Fazlası: Blog2
Ara

Saraydan Müzeye: LOUVRE

  • Yazarın fotoğrafı: bbilir
    bbilir
  • 14 Kas 2018
  • 8 dakikada okunur

Fransa krallarının saltanatları süresince saray olarak kullandıkları Louvre Müzesi günümüzün en gözde sanat alanlarından biridir. Louvre Sarayı'nın ortaçağa dek uzanan görkemli bir tarihi var. 1190'da Kral Philippe Auguste tarafından Paris kentini Viking akınlarına karşı korumak amacıyla Sen Nehri kenarında bir kale olarak yapılan bina daha sonra Kral I. François tarafından burç, kule ve zindanlar eklenerek Rönesans tarzı bir yapıya dönüştürülür. Bunu izleyen 400 yıl boyunca Fransa kralları ve imparatorları binayı sürekli değişikliğe uğratarak genişletirler. Louvre Sarayı'nın ilk sakinleri mahkumlar ve esirler olur. Daha sonra bu bina krallığa bağlı olarak kullanılmaya başlanır. Önce krallık meclis üyelerinin toplantı yeri olur. Fransa krallarının yaşadığı bu Saray, IV. Henry ve Kraliçe Margot'nun evlilik törenine sahne olur. Bunun yanı sıra bina kraliyet ailesinin sayısız şölenine de tanıklık eder. 1572'de yaşanan St. Bartholome Katliamı da Louvre'un yaşadığı önemli olaylar arasındadır. Giderek bu yüzyıllarda Fransız kraliyet ailesinin yaşadığı yer haline gelen Louvre Sarayı'nın özellikle çatılarına büyük özen gösterilir; özel bir sistem ve estetik anlayışla yapılır. Louvre'un arka bölümünde yer alan Tuileries'ye Mediciler döneminde şato gibi bir bina eklenir. 1566'da Kral IX. Charles tarafından aynı bölümlere iki ayrı galeri daha eklenerek genişletilir. Küçük galeri Kral Pavyonları ile Sen Nehri arasında yer alır. Diğeri ise Tuileries'ye uzanan Louvre binasıyla bağlantı halindedir. Louvre Sarayı'nda en büyük değişikliği IV. Henry başlatır. 1594'te Paris'in ele geçirilmesinden sonra IV. Henry, Louvre Sarayı'nı krallık üyelerinin yaşama alanına dönüştürülmesine karar verir. Bu tasarımın gerçekleşmesi için de mimarlarını görevlendirir. Kral, Louvre ile özel olarak ilgilenip zamanının çoğunu binanın tasarımına harcar. Saray ve çevresi kusursuz olmalıdır. Mimarlar Louis Metezean ve Androuet du Cerceau ilk olarak Louvre içinde küçük galeriyi inşa ederler.



Daha sonra binada Sen Nehri boyunca paralel giden büyük galerinin inşasına başlarlar.

Kral IV. Henry özellikle Louvre Sarayı'nın gelecekte önemli bir rol üstleneceğini düşünerek çeşitli girişimlerde bulunur. Sarayın geniş holleri renkli mermerlerle kaplanarak kraliyet antikalarının en güzel biçimde yerleştirileceği alanlar olarak düzenlenir. 1608'de büyük galeri seviyesinde bir asma kat inşa edilir. Bu kat sanatçılar ve kraliyet erkanının buluşma yeri olarak belirlenir. İleri tarihlerde davetler verilecek, aralarında ressam ve heykeltıraşların bulunduğu, kraliyet protokolü içinde yer alan herkes burada bir araya gelecektir. 1628'de Richelieu Kontu tarafından II. Henry kanatlarına kadar uzanan büyük, yeni bir pavyon eklenir. Bu değişiklikler 1639-40 arasında Mimar Jacques Le Mercier tarafından gerçekleştirilir. Yeni pavyonların ön yüzlerini Pierre Lescot tasarlar. Anıtsal heykel ustası Jacques Sarazin'in dört grup halinde gerçekleştirdiği heykeller binanın ön cephesine yerleştirilir. XII. Louis binadaki büyük galerinin dekorasyonu için Nicolas Poussin'i Roma'dan özel olarak getirtir. Poussin büyük galeriyi özel olarak dekore eder. Salonun tavanını Hercul hikayelerini betimleyen bir kompozisyonla sanat eserine dönüştürür. Poussin'in yarattığı bu kompozisyon tavan süslemesinin çok ötesindedir. Kral XIV. Louis döneminde (1610-43) binanın giriş katı, ana kraliçenin yaşadığı bölüm, güney kanatları ve küçük galeri bütünüyle değiştirilir ve yeniden onarılır. Kralın başbakanlarından Kardinal Mazarin resim sanatı örneklerini biriktirmektedir. Bu dönemde İngiltere Kralı I. Charles'ın, içinde başyapıtların da bulunduğu koleksiyonu Fransa krallık koleksiyonuna katılır. Kral, kısa sürede içinde Mimar Claude Perrault ve Louis Le Van ve ressam Charles Le Brun'ün içinde bulunduğu bir kurul oluşturarak Louvre ile ilgili yeni planlarını açıklar. Bu kurul aynı zamanda sanat organizasyonlarıyla da yakından ilgilenecektir. Önce Mimar Le Brun sarayın odalarını dekore eder. Le Van ise saraydaki küçük galeriye bir kat daha ekler. Buraya sarayın koleksiyonuna yeni katılan heykel ve resimlerin yerleştirilmelerini sağlar.




Louvre Sarayı'nın hemen her bölümü krallar tarafından anıtsal bir amaçla düzenlenip sonradan krallığın günlük işlerinde kullanılır. Ayrıca sarayın içinde sanatçıları kabul odaları ve sanat akademilerine ait bölümler yer alır. O tarihlerde Akademi Françoise, Heykel ve Resim Akademisi, Kitaplık ve kitap koleksiyonunun yer aldığı özel bölümler krallığa bağlı olarak bazı çalışmalar yapar ve saray üyelerine sergi ve etkinlikler düzenler. Resim sergileri büyük galerinin içinde yer alan Kare Salon'da gerçekleştirilir. Louvre Sarayı'nın yavaş yavaş müzeye doğru geçişi bu ilk sergilerle başlar. Saray'ın halka açık bir müze olarak kullanılma fikri 18. yüzyılda gelişir. Angiviller Kontu büyük galerinin inşa edilip düzenlenmesine önayak olur ve krallık adına önemli sanat eserleri toplama işini başlatır. Fransız Devrimi'nden sonra devrim hükümeti 1793'te büyük galeride düzenlenen Merkez Sanat Müzesi'ni halka açar. Ressam Jacques-Louis David Louvre'da sanat etkinliklerini ve merkez galeriyi yönetmek için başa getirilir.



David burada belli aralıklarla sergiler düzenlemeye başlar. Krallık resim koleksiyonu sergilerine kilise ve manastırlarda bulunan resimler de özel olarak getirtilip koyulur. Louvre Müzesi'ne 1797'de Vatikan'dan gelen Raphael'in tabloları ve ünlü İtalyan antikaları girer. Bu dönemde genç bir general olan Napolyon Bonaparte sanata tutkun bir kişiliktir. 1799'da Louvre Sarayı'ndaki Austria Bölümü müze antikalarının sergilendiği bir salona dönüştürülür. İmparator Napolyon Louvre Müzesi ile çok yakından ilgilenir. Kare Avlu ve Kolonad ile Rivoli Caddesi üzerindeki kuzey kanadını tamamlattırır. Napolyon'un mimarları Pierre Fontaine ve Charles Percier, Tuileries'deki sarayı müzeye dönüştürerek ana binaya ilave ederler ve iç dekorasyonunu kusursuz biçimde tamamlarlar. İmparator Napolyon 1806'da Louvre Kompleksi içine, dış avluya Carrousel Zafer Takını yaptırır. Tuileries Avlusu'nun giriş kısmına yerleştirilen bu tak büyük mermer heykellerle süslenip desteklenerek Napolyon tarzında yapılır. 1667-74'te Mimar Claude Perrault ve François d'Orbay sütunlu alan olarak düzenlediği Kolonad'ın merkezinde olan kare avluyu heykelli rölyeflerle zarif bir tarzda döşer. Napolyon'un mimarları Kolonad'ın bir köşesinden müzeye çıkan büyük bir merdiven inşa ederler ve Napolyon'u simgeleyen "N" işaretini takarlar. Napolyon hükümetinin düşmesinden sonra müzeye yeni eserler kazandırılır ve sanat dünyasının şaheserleri tek tek Louvre'a girmeye başlar. Müzenin antika bölümü, antik Yunan vazoları ve 1821'de 18. Louis'ye hediye olarak verilen Milo Venüsü gibi olağanüstü eserlerle kuşanır. Daha sonra müzede yeni bölümlerin açılma çalışmaları başlatılır. Rönesans dönemi ve modern heykeller Mimar Fontaine tarafından giriş katına yerleştirilir. Ortaçağ sanatıyla ilgili özel antika işler ve eserler ise özel bir salona koyularak düzenlenir. 1826'ta kurulan Eski Mısır yapıtları bölümü Napolyon'un Mısır seferinde ele geçirdiği hazinelerden oluşur. Antik Mısır bölümü binanın birinci katında, kuzey kanatlarındaki Kare Salon'un yanında yer alır. Mısır bölümündeki eserler hiyeroglif uzmanı Champollion yönetiminde Mısır bilim uzmanları tarafından yerleştirilir.



Bunun yanı sıra günümüzde Mimar Percier ve Fontaine'nin isimleriyle anılan odalar, mermer sütunlar ve karşıtlık taşıyan heykelsi sütunlarla büyük bir uyum içinde tasarlanır. Binadaki sütunlu salon ise 19. yüzyıl döneminin büyük artistlerinin başyapıtlarıyla donatılır. Binada kraliyet konukları için ayrılan salon, doğrudan Caryatid Salonu'na geçiş verir ve bugün Antik Yunan ve Roma bronzlarının sergilendiği yerdir. Louvre Müzesi'nde bir seri oda ve salon, antik kültürlerin objelerini sergilemek için ayrılır. Fransa'da 1848 devrimiyle Louvre tarihinde yeni kararlar alınır. Bu kararlara göre Louvre Müzesi en kısa sürede tamamlanarak dünyaya açılacaktır. Fransız yazar Victor Hugo bu soylu isteği desteklemek için bir toplantıdaki konuşmasında Louvre Müzesi'nin “Entelektüellerin Mekkesi” haline geleceğini vurgular. Louvre'u büyütme planı içinde Tuileries de bulunur. Çalışmalara önce büyük ve küçük galeriler genişletilerek başlanır. Mimar Duban Grand, büyük galerinin ön yüzünü restore ederek cepheyi yeniler. Bunun ardından neredeyse harabeye dönmek üzere olan Galeri Apollo baştan sona yenilenir. Galeri Apollo restorasyon çalışmalarında büyük sanatçı Delecroix, etkileyici bir eser olan "Apollo'nun Zaferleri"ni resmeder. Çok romantik bir kompozisyon olan eser ışık efektleriyle bambaşka bir görünüm altında izleyicilerle buluşur. Bu olay sanat tarihinde önemli bir yer edinir. Mimar Duban binadaki iki önemli salonu sadece resim sanatının başeserlerini yerleştirmek için yeniler. Kare Salon'a da bütün ülkelerin resim sanatının çeşitli dönemlerini içeren bir koleksiyon yerleştirilir. Çağdaş Fransız sanatçılarının eserleri ise yedi şömineli salonda sergilenmeye başlanır. Bu salonların tavanları heykel ustalarının çalışmaları ve rölyef sanatçılarının süslemeleriyle donatılır. Tıpkı Galeri Apoilo'da olduğu gibi altın varak bir zemin üzerinde, beyaz figürlerin asaleti ve güzelliği göze çarpar. Soylu bir güzellik taşıyan bu tavan süslemeleri krallığa yaraşır bir havadadır. Bu salonlar o dönemde Louvre'daki radikal değişikliklerin birer örnekleridir. III. Napolyon döneminde (1852-57) cumhuriyet hükümeti bir plan geliştirir ve Tuileries'de ofis olarak kullanılan binaların birleştirilerek bir Louvre Tuileries kompleksi yapılmasını önerir. 1852-57 arası Mimar Visconti ve Lefuel, Louvre ve Tuileries cephesini olağanüstü bir planla birleştirirler. Bu Napolyon tarzı yerleşim alanı günümüze dek değiştirilmeden kalır. İki sarayın birleşen kanatları, avlularla uzayan pavyonları birbirlerine geçitlerle bağlanır. Hem iki ayrı bina, hem de birbirleriyle yaşayan bir ilişki içinde gibidirler. Bu pavyonlara Denon, Richelieu, Colbert, Turgot, Sully Daru ve Mollien isimleri konur. Mimar Lefuel, Louvre binasının ilk mimari tasarımını göz önüne alarak binaların cephelerini yeniler. Lefuel'in yaptığı heykelli cephe ve heykel terasında üç yüzden fazla heykeltıraş süpervizörlerin denetiminde çalışarak heykel terasını düzenler. Heykel terasına 83 heykel yerleştirilir. Bu heykeller, imaj olarak sanat edebiyat, şiir, din, kilise, devlet gibi kavramları temsil eder. 1861'de II. Napolyon'un mimarı Lefuel, Louvre'da zamanın hasara uğrattığı bazı bölümleri yıkarak klasik tarzda yeni yapılar ekler. Paris bir imparatorluk kentidir ve Louvre Müzesi krallık için çok önem taşır. Krallığın bütün hazineleri bu binadadır. Fransız kralları Louvre binasında bakım, onarım ve restorasyon çalışmalarını hiç aralıksız yüzyıllarca sürdürürler. Özellikle III. Napolyon'un en güçlü olduğu dönemde, mimarlar çok yoğun çalışırlar. Bu dönemde binadaki imparatorluk salonu lüks bir biçimde tasarlanır ve antika heykellerin bulunduğu bu salona günün eğilimlerini yansıtan heykeller de yerleştirilir. 1869'da Louvre'daki büyük galeri yeniden inşa edilir ve Rodin'in şaheserleri arasında sayılan eserlerinden iki Baccha heykeli bu salona yerleştirilir. Krallık Mimarı Lefuel buraya ayrıca imparatorun kullanacağı bir ofis ve şık bir merdiven ekletir. Binanın kalbi sayılan, devlet erkanına ait büyük salon ise kralın randevuları ve diğer ziyaretler için kullanılır. Bu salonu müzeye eklemek için çalışmalar başlatan Mimar Lefuel, sanatçı Charles-Louis Müller'i salon tavanına yeni bir kompozisyon yapması için görevlendirir. Sanatın alegorik yapısıyla ilgili bir tavan süslemesi yapan sanatçının bu çalışmasından sonra, salon müzeye ilave edilir.



Müzede 1926'da başlayan yenileme çalışmaları 1930'a kadar sürer. Bu organizasyonlar sonucunda bazı özel bölümler oluşturulur. Doğu Antikaları Bölümü, Antik Mısır ve Heykel Bölümü Mimar Ferran tarafından modern bir düzenlemeyle yerleştirilir. 1950-80 yılları arası Louvre'un bazı bölümleri yenilenerek tamamlanır. Richelieu kanatları Louvre binasına yeniden kazandırılır. 1986'da Müze d'Orsay'ın açılmasıyla birlikte modern resim örnekleri buraya aktarılır. 1981'de alınan bir kararla, 1983'de yeni bir büyütme çalışması başlatılır. Binanın ortasındaki geniş avluda ve yerin altına büyük bir sergi salonu, kitaplık, toplantı salonları, çalışma alanları, lokanta ve satış yerlerini içeren bir bölüm eklenerek ana giriş buraya alınır. Sarayın içindeki eski sergi salonlarına dört ayrı yönden geçiş sağlanır. 1989'da Çinli Mimar I.M.Pei Fransız hükümetinin isteğiyle Louvre'un girişini tamamen değiştiren ve yeni bir düzene sokan cam ve çelik malzemeyle yaptığı cam piramidi inşa eder. Bu uygulamanın en ilginç yanı yeraltındaki bölümlerin avlunun zeminine oturan cam piramitle sağlanan doğal ışıkla aydınlatılıyor olmasıdır. Paslanmaz çelik çubuklarla, baklava biçimli parçalarla bölünen piramidin yüzeyi tümüyle camdır.

Yüksekliği 20 metre , taban kenarlarının uzunluğu ise 30 metreyi bulan büyük piramit, sığ bir avlunun ortasından yükselir. Cam piramit yapıldığı tarihten bu yana Louvre'un modernizasyonuyla ilgili çok önemli bir simgeye dönüşür. Çinli Mimar Pei'nin bu tasarımıyla Louvre'a gelen ziyaretçilerin hem çevredeki klasik binalarla ilişkisi sağlanır, hem de aşağıdaki bölümlere gün ışığının rahatça girmesine olanak verilir. Böylelikle Louvre'un giriş holünü oluşturan cam piramide ışık yansımaları ve gölgeler arasında düşen Richelieu Pavyonu eski çağların süpervizör Mimarı Lefuel'in ruhunu çağdaş Mimar Pei ile buluşturur. Dünyanın en önemli sanat koleksiyonu Louvre Müzesi'nde sergilenir. İnsanlığın en büyük hazineleri arasında yer alan bu koleksiyon Fransa Kralı I. François (1479-1515) döneminde oluşturulmaya başlanır. Sanat tutkunu Kral, İtalyan ustaların eserlerini ülkesine kazandırmakla ünlüdür ve bu tabloların arasında Leonardo'nun şöhreti sonsuz "Mona Lisa"sı ( La Joconde ) da vardır. XVI. Louis dönemine gelindiğinde (1643-1715) krallığın elinde 200 kadar eser bulunur. Daha sonra satın almalar, bağışlar ve mirasla devrolan koleksiyonlarla eserlerin sayısı sürekli artar. Müzedeki sergileme bölümleri Eski Doğu Antikaları Bölümü, Mısır Sanatı Bölümü, Yunan ve Roma Sanatı Bölümü, Resim Bölümü, Heykel Bölümü, Uygulamalı Sanatlar Bölümü'nden oluşur. Ortaçağ, Rönesans ve Modern Sanat Objeleri Bölümü'nde Fransız krallarının tunç eşya, minyatür, porselen, duvar halıları, mücevher ve mobilyalardan oluşan hazineleri yer alır. Eski Yunan ve Roma Sanatı Bölümü Etrüsk sanatını da içerir. Etrüsk sanatı özel bölümünde mimarlık, heykel, mozaik, seramik ürünler, tunç yapıtlar ve süs eşyaları sergilenir. Eski Doğu Eserleri Bölümü'nde özellikle Mezopotamya sanatı koleksiyonu eşsiz parçalarıyla çok önem taşır. Ayrıca Hıristiyanlığın ilk dönemlerine ait objeler, Bizans ve Kopt sanatlarına ait fildişi, cam çanak çömlek, dokuma ve altın eserlerle, Yunan ve Rus ikonları sergilenir. Müzenin resim sanatı bölümü son derecede zengindir. Fransa krallarının resim koleksiyonu, bölümün temel hazinelerini oluşturur.



I. François ile başlayan başyapıtların Fransa'ya getirilişleri Louvre koleksiyonunun temelini oluşturur. Ayrıca müze modern ve çağdaş resim ustalarının başyapıtlarını kuşatır. Fransa kralları sürekli olarak Louvre'a resim kazandırmak için yoğun bir çaba sarf etmişlerdir. 1844'te Kuzey Ekolü resim örnekleri ve III. Napolyon zamanında elde edilen Hollanda ve Fransız resim örneklerini içeren Campana ve Lacaze koleksiyonları Louvre'un hazineleri arasında yer alır. Louvre'da Jeu De Paume Galerileri'nde bulunan, izlenimciler ve Ardizlenimcilerin seçkin örneklerini içeren resim koleksiyonunda dünyadaki benzersiz eserler bir aradadır. Özellikle bu bölümdeki Fransız resim koleksiyonu eşsizdir. Resim bölümünde Jabach koleksiyonu, La Salle koleksiyonu, Gatleaux koleksiyonu, Moreau-Nelation koleksiyonu, Camondo koleksiyonu, Bonnat koleksiyonu, Walter Gay Zoubolov koleksiyonu, Kaechlin ve David-Weil koleksiyonları yer alır. 1935'ten bu yana müzede Edmond de Rothschild'in miras bıraktığı 30 bin gravür ve 3 bin desen Louvre'da sergilenir. 1986'da Müze d'Orsay'ın açılışıyla birlikte modern ve çağdaş sanat örnekleri bu müzeye aktarılır. Louvre Müzesi, sadece klasikler eserler ve 19. yüzyıl resim örnekleriyle "Büyük Louvre" adı altında varlığını korumaktadır.

 
 
 

Comments


  • facebook
  • twitter
  • linkedin

©2018 by a little art. Proudly created with Wix.com

bottom of page